Yapılandırmacı Yaklaşım

Eğitimde Yapılandırmacı Yaklaşım

Okunma süresi: 4 dakika

Yazıda Neler Var?

Yapılandırmacı Yaklaşım Nedir?

Yapılandırmacı yaklaşım, temel olarak insanların nasıl öğrendiği hakkında gözlem ve bilimsel çalışmaya dayanan bir teoridir. İnsanların dünyayla ilgili kendi anlayış ve bilgilerini, bir şeyler deneyimleyerek ve bu deneyimler üzerinde düşünerek inşa etmeye dayanan yaklaşımdır. Yeni bir şeyle karşılaştığımızda, önceki düşüncelerimiz ve deneyimlerimiz ile uzlaştırmamız, belki de inandıklarımızı değiştirmemiz gerekir. Bunu yapmak için, sorular sormalı, araştırma yapmalı ve bildiklerimizi değerlendirmeliyiz.

Sınıfta, yapılandırmacı öğrenme görüşü bir dizi farklı öğretim uygulamasına işaret edebilir. En genel anlamda, genellikle öğrencileri daha fazla bilgi oluşturmak ve daha sonra ne yaptıkları ve anlayışlarının nasıl değiştiği hakkında düşünmek ve konuşmak için aktif teknikleri kullanmaya teşvik etmek anlamına gelir. Öğretmen, öğrencilerin önceden var olan fikirlerini anladığından emin olur, bunları ele almada ve daha sonra onları geliştirmeye yönelik etkinliklerine rehberlik eder.

Yapılandırmacı öğretmenler, öğrencilere yapılan etkinliklerde öğrendikleri bilgileri sürekli olarak değerlendirmeye yönlendirir. Kendilerini ve stratejilerini sorgulayarak, yapılandırmacı sınıftaki öğrenciler ideal olarak “uzman öğrenenler” haline gelir. Bu, onların öğrenmeye devam etmeleri için genişleyen araçlar sağlar.

Okullarda Yapılandırmacı Yaklaşım Nasıl Uygulanır?

Öğrenciler deneyimlerini sürekli olarak yansıttıklarında karmaşıklık ve güçle kazandıkları fikirleri bulurlar ve yeni bilgileri entegre etmek için gittikçe daha güçlü yetenekler geliştirirler. Öğretmenin ana rollerinden biri de bu öğrenme ve yansıtma sürecini teşvik etmek olur.

Örneğin: Fen dersindeki öğrenci grupları fizikteki bir sorunu tartışıyor. Öğretmen soruna verilen cevabı “bilmesine rağmen, öğrencilerin sorularını cevaplamalarına odaklanır.”Her öğrenciden güncel bilgilerini düşünmesini ve incelemesini ister. Öğrencilerden biri ilgili kavramla karşılaştığında, öğretmen üzerinde durur ve gruba bunun araştırması için verimli bir yol olabileceğini gösterir. İlgili deneyleri tasarlar ve gerçekleştirir.

Bazı (muhafazakar / geleneksel) eğitimciler tarafından yapılan eleştirilerin aksine, yapılandırmacılık öğretmenin aktif rolünü veya uzman bilgisinin değerini göz ardı etmez.Yapılandırmacılık bu rolü değiştirir, böylece öğretmenler öğrencilere bir dizi gerçeği yeniden oluşturmak yerine bilgi oluşturmalarına yardımcı olur. Yapılandırmacı öğretmen, öğrencilerin fikirlerini formüle edip test ettiği, sonuç ve çıkarımlar aldığı, bilgilerini işbirlikçi bir öğrenme ortamında birleştirip ilettiği problem çözme ve sorgulamaya dayalı öğrenme etkinlikleri gibi araçlar sağlar.

Yapılandırmacılık, öğrenciyi pasif bir bilgi alıcısından öğrenme sürecinde aktif bir katılımcıya dönüştürür. Her zaman öğretmen tarafından yönlendirilen öğrenciler, öğretmen veya ders kitabından gelen bilgileri yalnızca mekanik olarak almak yerine, bilgilerini aktif olarak yapılandırırlar.

Yapılandırmacılık aynı zamanda öğrencileri “tekerleği yeniden icat etmeye” zorlayan bir öğrenme teorisi olarak da yanlış anlaşılmaktadır. Aslında, yapılandırmacılık, öğrencinin dünya hakkındaki doğuştan gelen merakını ve işlerin nasıl yürüdüğünü anlatır ve tetikler.Öğrenciler tekerleği yeniden icat etmezler, aksine nasıl döndüğünü, nasıl çalıştığını anlamaya çalışırlar. Mevcut bilgilerini ve gerçek dünyadaki deneyimlerini uygulayarak, hipotez yapmayı öğrenerek, teorilerini test ederek ve en sonunda bulgularından sonuç çıkarmayı öğrenirler.

Yapılandırmacı Yaklaşımın Faydaları Nelerdir?

  • Çocuklar, pasif dinleyicilerden ziyade, aktif olarak yer aldıklarında daha fazla şey öğrenirler ve bir şeyler öğrenmekten daha çok hoşlanırlar.
  • Eğitim, ezberlemekten ziyade, düşünme ve anlama üzerine yoğunlaştığında en iyi şekilde gerçekleşir. Yapılandırmacılık, nasıl düşünüleceğine ve nasıl anlaşılacağına odaklanır.
  • Yapılandırmacılık yaklaşımında, öğrenmede öğrencilerin soru ve keşiflerini temel aldığından ve sıklıkla öğrencilerin de değerlendirmeleri tasarlamada bir yetkisi olduğundan, öğrencilere öğrendiklerinin sahipliğini verir. Yapılandırmacı değerlendirme, öğrencilerin girişimlerini ve kişisel yatırımlarını dergilerine, araştırma raporlarına, fiziksel modellerine ve sanatsal temsillerine dahil eder. Yaratıcı içgüdüleri meşgul etmek, öğrencilerin bilgiyi çeşitli yollarla ifade etme yeteneklerini geliştirir. Öğrencilerin, yeni bilgileri elde etme ve gerçek hayata aktarma olasılıkları daha yüksektir.
  • Öğrenme aktivitelerini otantik, gerçek dünya bağlamında temellendirerek, öğrencileri teşvik eder.. Yapılandırmacı sınıflardaki öğrenciler, sorgulamayı ve doğal meraklarını dünyaya uygulamayı öğrenirler.
  • Yapılandırmacılık, işbirliğini ve fikir alışverişini vurgulayan bir sınıf ortamı oluşturarak sosyal ve iletişim becerilerini geliştirir. Öğrenciler, grup projelerinde paylaşarak etkili bir şekilde işbirliği yapmanın yanı sıra fikirlerini açıkça ifade etmeyi öğrenmelidirler. Bu nedenle öğrenciler fikir alışverişinde bulunmalı, başkalarıyla “müzakere etmeyi” ve katkılarını sosyal olarak kabul edilebilir bir şekilde değerlendirmeyi öğrenmelidir. Bu, gerçek dünyadaki başarı için esastır, çünkü her zaman başkalarının fikirleri arasında işbirliği yapmak ve gezinmek zorunda kalacakları çeşitli deneyimlere maruz kalacaklardır.

Yapılandırmacı Yaklaşım ile Klasik Yaklaşımın Karşılaştırılması

Yapılandırmacı sınıfta odak, öğretmenlerden öğrencilere geçme eğilimindedir. Sınıf artık, öğretmenin pasif öğrencilere bilgi aktardığı bir yer değildir. Yapılandırmacı modelde, öğrencilerin kendi öğrenme süreçlerine aktif olarak katılmaları istenmektedir. Öğretmen, öğrencilerin öğrenmelerini geliştirmelerine, değerlendirmelerine koçluk yapan, arabuluculuk yapan, yönlendiren ve yardım eden bir kolaylaştırıcı olarak işlev görür.

Yapılandırmacı sınıfta, hem öğretmen hem de öğrenciler bilgiyi ezberlenecek olan etkisiz eleman olarak değil, içinde yaşadığımız dünyanın dinamik, sürekli değişen bir görüşü ve bu görüşü başarılı bir şekilde genişletme ve keşfetme kabiliyeti olarak düşünürler.

Geleneksel (Klasik) Yaklaşım

Müfredat, temel becerileri vurgular.

Sabit müfredata sıkı sıkıya bağlı kalmak son derece önemlidir.

Materyaller, ders kitapları ve çalışma kitaplarıdır.

Öğrenme tekrarlamaya dayanır.

Öğretmenler bilgiyi öğrencilere yayar;öğrenciler bilginin alıcılarıdır.

Öğretmenin rolü yönergelidir, otoriteye dayanır.

Bilgi, durağan olarak görülür.

Öğrenciler öncelikle yalnız çalışırlar.

Yapılandırmacı Yaklaşım

Müfredat, büyük başlıkları vurgulayarak, başından başlayarak parçaları da içerecek şekilde genişler.

Öğrencilerin soruları ve ilgileri son derece değerlidir.

Materyaller öğrenciyi yönlendirici niteliktedir.

Öğrenme etkileşimlidir, öğrencinin zaten bildiği şey üzerine inşa edilir.

Öğretmenin rolü etkileşimlidir, görüşmelere dayanır.

Bilgi, deneyimlerimizle sürekli değişen dinamik olarak görülür.

Öğrenciler gruplar halinde çalışırlar.

Yapılandırmacılığın tarihi ve zaman içindeki değişimi

Yapılandırmacılık kavramının klasik antik dönemde kökleri vardır, Socrates’in öğrencileriyle olan diyaloglarına bakarsak, öğrencilerinin kendi düşüncesindeki zayıflıkları fark etmelerini sağlayan sorular yöneltmiştir. Sokratik diyalog, yapılandırmacı eğitimcilerin öğrencilerinin öğrenmelerini değerlendirme ve yeni öğrenme deneyimleri planlama şekillerinde hala önemli bir araçtır.

Bu yüzyılda, Jean Piaget ve John Dewey , şu anda Progressive Education dediğimiz, yapılandırmacılığın evrimine yol açan çocukluk gelişimi ve çocuk eğitimi teorilerini geliştirdi.

Piaget, insanların birbiri ardına mantıklı bir yapının inşasını öğrendiğine inanıyordu. Ayrıca çocukların mantığının ve düşünme tarzlarının başlangıçta yetişkinlerinkinden tamamen farklı olduğu sonucuna varmıştır. Bu teorinin sonuçları yapılandırmacı eğitimin temelini şekillendirmiştir.

Dewey, eğitimin gerçek deneyime dayandırılmasını istedi. “Öğrenmenin nasıl gerçekleştiğiyle ilgili şüpheleriniz varsa, sürekli sorgulamaya başlayın: ders çalışın, düşünün, alternatif olasılıkları değerlendirin ve kanıtlara dayanan inancınıza ulaşın.” Diye yazdı. Sorgu, yapılandırmacı öğrenmenin önemli bir parçasıdır.

Yapılandırmacı öğrenme teorisi ve pratiğine yeni bakış açıları ekleyen eğitimciler arasında Lev Vygotsky, Jerome Bruner ve David Ausubel gibi isimler vardır.

Vygotsky, öğrenmenin sosyal yönünü yapılandırmacılığa aktardı. Öğrencilerin, yetişkinlerin rehberliğinde veya daha yetenekli meslektaşlarla işbirliği içinde, gerçek gelişim seviyelerinin ötesinde problem çözdüğü şekilde “proksimal öğrenme bölgesini” tanımladı.

Bruner, öğrencilerin mevcut bilgilere dayanarak yeni fikirler veya kavramlar oluşturdukları aktif, sosyal bir süreç olduğu fikrine dayanarak müfredat değişikliği başlattı.

Seymour Papert’in çocuklara öğretmek için bilgisayar kullanma konusundaki çığır açan çalışması, bilgisayar ve bilgi teknolojisinin yapılandırmacı ortamlarda yaygın şekilde kullanılmasına yol açmıştır.

Yapılandırmacı yaklaşım hakkında daha fazla bilgi almak için; Yapılandırmacı Yaklaşım Nasıl Uygulanır adlı makaleyi okuyabilirsiniz.

Makale: Mehmet Emin Soylu

www.thirteen.org – sydney.edu.au

Yazar: Mehmet Emin Soylu

Ben Mehmet Emin Soylu 2008 yılından bugüne, İnternet ve teknoloji ile ilgileniyorum. Teknoloji, tasarım ve eğitim gibi konularda yazılar yazıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir