Cumhuriyet dönemi şiiri, Türk Edebiyatında ve Türk Tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Cumhuriyetin ilanı ile başlar. Cumhuriyetin ilanına kadar olan süreçte yaşanan olaylar ve daha sonra devam eden siyasi atmosferler, şairlerin edebi anlayışını da şekillendirerek yeni şiir akımlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatını, kendi içinde dönemlere ayırarak incelemek; gerek kronolojik açından gerekse şiiri oluşturan yönelimleri, şiir akımlarını ve şairin içinde bulunduğu atmosferi anlamak açısından daha verimli olacaktır. Hazırlamış olduğum bu kısa notlar Lise Edebiyat dersi için, YKS, KPSS ve ÖABT gibi sınavlar için yardımcı materyal olarak hazırlanmıştır. Daha kapsamlı bilgiler için kaynak kitapları kullanabilirsiniz.
Yazıda Neler Var?
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Oluşumu ve 1940 Yılına Kadar Olan Değişimler
1923 ve sonrası Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ile başlar. Bu dönemin genel niteliklerini belirleyebilmek için sosyal ve kültürel olayları dikkate almak gerekir. Kurtuluş Savaşı’mız zaferle sonuçlandıktan sonra sosyal hayatta köklü değişmeler olmuştur. Buna paralel olarak da fikir ve sanat alanında gelişme ve değişmeler hız kazanmıştır.
✓ 1912’de başlayan Genç Kalemler ile Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp’in başlattığı edebiyattaki millileşme ve yerlileşme akımı, Cumhuriyet Dönemi’nde etkisini sürdürmüştür. Türk Edebiyatı sanatçıları yerli, milli, ve toplumsal temaları işlemeye devam etmişlerdir. Edebiyatımız bir yandan yerlileşmiş, diğer yandan da Batı edebiyatının etkisine açık kalmıştır.
✓ Atatürk inkılâplarıyla, sosyal ve kültürel yapımızın yanı sıra edebiyat ve sanat hayatında da önemli değişmeler meydana gelmiştir.
Yeni Türk alfabesinin kabulü (1 Kasım 1928), harf devrimi, medeni kanun, yeni okulların açılması gibi halka yönelik hareketler, edebiyatımızın Anadolu’ya ve halka yönelişini daha da hızlandırmıştır. Yazılan eserler genç cumhuriyetin yeni, sosyal ve kültürel yapısını yansıtmıştır.
✓ Yazar ve şairlerimiz, eserlerinde milli, sosyal ve toplumsal konuları işlemişlerdir. Cumhuriyet dönemi yazarlarımız, yeni cumhuriyetin dayandığı ilkeleri idealize ederek halka anlatmışlardır. Cumhuriyet ve demokrasi için, ihtiyaç duyulan erdemler, sanat eserlerinin ana konusunu oluşturmuştur.
Konular: Cumhuriyet Dönemi yazarları, eserlerinde; sevgi, Anadolu insanının yoksulluğu ve erdemleri, tabiat güzellikleri, gurbet, ölüm, Atatürk inkılapları, milli mücadele ruhu, kalkınma, Batı uygarlığından yararlanma yolları, çalışma gibi konulara yer vermişlerdir.
Biçim: Cumhuriyet dönemi şiir yazan şairler, genellikle halk edebiyatı nazım şekillerini kullanmışlar, şiirlerini hece ölçüsüyle yazmışlardır. Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Haşim ve Mehmet Akif Ersoy gibi şairlerimiz ise aruzla yazmaya devam etmişlerdir. Bunların yanı sıra edebiyatımızda yeni anlayışlar, değişik adlar altında ortaya çıkmıştır.
✓ Bu dönemde çok sayıda roman, hikâye, tiyatro ve fikir eserleri kaleme alınmış, sanat hayatımızda önemli bir canlanma görülmüştür. Hikâye ve romanlarda önce milli ve yerli konular işlenmiş, daha sora ise yeni konulara yönelme olmuştur.
1940 Sonrası Türk Edebiyatı
Bu dönemin en etkileyici olayı II. Dünya Savaşı’dır. Türkiye bu savaşa katılmamıştır ama savaşın etkileri toplum yapısında özellikle ekonomide büyük ölçüde hissedilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında “insan”, “yaşam” ve “dünya” arasında güvenilir olmayı gerektirir; yeni ortaya çıkan dünya görüşleri, sanat anlayışımızda köklü değişikliklere yol açar.
✓ 1940’tan sonraki yazar ve şairlerin daha çok sosyal gerçekçilik akımına bağlı kaldıkları görülür. Ülkenin içinde bulunduğu sosyal değişim ve gelişme bütün yönleriyle bu dönemin eserlerine yansıdı.
✓ Anadolu’nun “yurt” ve “köy” sorunlarına hikâye, roman ve tiyatro eserlerinde yönelim başladı.
✓ Öykü ve romanda “gerçekçilik” egemen sanat anlayışı olarak yerleşmiştir. Bu yıllar “yeni, yenilik” ya da “yeni nesil, genç nesil” gibi kavramların en çok konuşulduğu yıllar olmuştur.
✓ Sanatçılar sorunları ele alırlarken kendi siyasi görüşlerini eserlerine yansıtmaya başladılar.
✓ Eserlerin dil ve anlatımında büyük değişimler yaşandı. Dildeki özleşme özellikle 1950’li yıllardan sonra hız kazandı.
✓ Son dönemdeki eserlerin dili oldukça sadedir. Anlatım, çoğunlukla anlaşılır ve sanat kaygısından uzaktır.
✓ Bu dönemde şiirde hece ölçüsü bütünü ile aşılmış, tek amaç yenilik olmuştur. Şiirde serbest nazım fazlaca kullanılmış; az da olsa halk şiirinin ve klâsik edebiyatın nazım şekillerini kullananlar da olmuştur.
✓ Bu dönemin yazarları kalıcı ve güçlü gruplar oluşturamadılar. Özellikle 1940’tan sonra yazar ve şairlerin dünya görüşleri eserlerinin özünü oluşturmaya başladı.
✓ Sahne dili ve tiyatro tekniği belli bir olgunluğa ulaşmıştır.
✓ Tiyatroda köy ve şehir hayatı, dar gelirli insanların ailevî sorunları ile Osmanlı tarihi, işlenen başlıca konular olmuştur.
1940 Sonrası Dönemin Şiir Hareketleri Nelerdir?
1940 sonrası ortaya çıkan şiir hareketleri hakkında daha kapsamlı bilgi almak için aşağıdaki başlıklara tıklayabilirsiniz. (Bu makaleler websitemize eklendiği zaman linkler de otomatik olarak eklenecektir.)
1. I. Yeni (Garip)
2. II. Yeni
3. Hisarcılar
4. Toplumcu Gerçekçiler
5. Maviciler
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Genel Özellikleri Nelerdir?
✓ Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür.
✓ Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.
✓ Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.
✓ Şiir, roman, hikâye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur. Romanda ve hikâyede halk gerçekleri tamamen yerleşmiştir. Yine tiyatro ve deneme alanında büyük gelişmeler gösterilmiştir.
✓ Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla “yerli” ve “halka doğru”; veya Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir.
Cumhuriyet edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır.
Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır.
✓ Edebiyatımız İstanbul aydınlarının tekelinden kurtulmaya başlanmıştır. Anadolu’dan aydın yetişmeye başlamıştır.
✓ Cumhuriyet’ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve folkloru ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan’ın, Yunus’un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, Batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır.
✓ Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu’nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşmeye yoluna gidilmiştir. Ancak bazen çok aşırıya gidilerek halkın anlayamadığı kelimeler dile konularak Türkçe yabancı bir dil haline gelmiştir.
Cumhuriyet Döneminde Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir)
Şiirde aruz ölçüsü yerine hece ölçüsü yaygınlaşmıştır.
✓ Ahmet Haşim, Yahya Kemal aruzla şiir yazmaya devam etmiştir.
✓ Şiirlerde kullanılan dil son derece sadedir.
✓ Halk şiiri geleneği, Cumhuriyet Dönemi şiiri için en önemli kaynak olmuştur.
✓ Şiirlerde hamasi (destansı) söyleyişler dikkati çeker.
✓ Nutuk havası taşıyan didaktik şiirler yazılmıştır.
✓ Gurbet teması şiirlerde sıkça işlenmiştir.
✓ Ulus sevgisi, yurdu tanıtma ve yüceltme coşkusu şiirlerde önemli yer tutar.
✓ Anadolu insanı ve Anadolu’yu anlatan şiirler yazılmıştır.
✓ Beş Hececilerin izinden giden Kemalettin Kamu, Behçet Kemal, Ahmet Kutsi, Ömer Bedrettin gibi şairler duygusal bir anlatımla Anadolu’yu anlatmış, övmüşlerdir.
✓ Anadolu’ya yönelme ülkü durumundadır ancak çoğu şair Anadolu’ya dıştan bakmıştır.
✓ Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Fazıl Hüsnü, Cahit Külebi gibi şairler Anadolu’yu gerçekçi biçimde anlatmıştır.
✓ Şiirde biçim ve içerik açısından büyük değişiklikler olmuş, çeşitli şiir toplulukları ortaya çıkmıştır.
✓ 1940’tan sonra serbest şiir yaygınlaşmıştır.
Cumhuriyet Dönemi Şiir Anlayışları
1. Öz Şiir Anlayışını Sürdüren Şiir
Türk edebiyatında “Saf Şiir” (Öz Şiir) eğilimi Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilir.) başlar. Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır.
Saf (Öz) şiirin temsilcileri arasında “Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Haşim, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Asaf Halet Çelebi, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Hamdi Tanpınar, Özdemir Asaf” sayılabilir.
1.A. Yedi Meşaleciler
Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi’nde “sanat sanat içindir” deyip öz şiir anlayışını benimseyen ilk grup Yedi Meşaleciler’dir. Şiirlerini Yedi Meşale adlı bir kitapta toplayan Muammer Lütfi Bahşi, Sabri Esat Siyavuşgil, Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Cevdet Kudret Solok, Ziya Osman Saba ve Kenan Hulusi Koray adlı gençlerin oluşturduğu bir harekettir.
2. Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir (1920- 1960)
Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik adı verilen bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder.
Toplumcu Şiirin Temsilcileri Kimlerdir?
Nazım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Ahmet, Arif, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul, Ceyhun Atuf Kansu, Mehmet Başaran adlı sanatçıların içinde bulunduğu bir anlayıştır.
3. Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir
Cumhuriyet Dönemi saf şiirini andırır. Tema yönünden onlardan ayrılır. Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet sevgisini işler. Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir. Bu gruptaki sanatçılar: Ahmet Kutsi Tecer, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Arif Nihat Asya, Zeki Ömer Defne’dir.
3.1 Beş Hececiler
Hecenin beş şairi adıyla da anılan bu sanatçılar milli edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır.
Hecenin Beş Şairi: Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon
3.2 Hisarcılar
Birinci Yeni hareketine tepki olarak ortaya çıkan ve 1950’de yayın hayatına başlayan Hisar dergisi etrafında toplanan şair ve yazarlardan oluşan bir topluluktur. Geleneksel edebiyatı savunan bu topluluk, milli değerlere bağlılıklarıyla kendilerinden söz ettirmişlerdir.
Temsilcileri: Munis Faik Ozansoy, Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer, Gültekin Samanoğlu ve Nevzat Yalçın en önemli temsilcilerindendir.
4. Garip Hareketi (I. Yeni) (1940-1954)
1940 yılında Orhan Veli Kanık, Melik Cevdet Anday, Oktay Rıfat Horozcu, “Garip” adlı bir şiir kitabı yayımlayarak yeni bir hareketi başlattılar.
Amaçları, şiirde iç ahengi yakalamaktır. Dış ahenk ögesi olan ölçü ve uyağa önem vermezler. Söz sanatlarını şiir için zararlı bulmuşlar ve şiirin kaynağının bilinçaltı olması gerektiğini savunmuşlardır. “Şiir halka seslenmelidir” anlayışıyla günlük hayatta olan her şeyi şiire konu olarak almışlardır.
5. Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir
Garip Hareketi’nin etkisinin sürdüğü yıllarda şiiri onlar kadar bayağılaştırmak istemeyen, her biri kendine özgü şiir tarzını oluşturmuş şiirdeki lirizmi kaybetmeden yeniliği sürdürmüşlerdir.
Bu şairler görüş ve ideolojilerini şiirlerine temel yapmamışlardır. Behçet Necatigil ve Attila İlhan, divan şiiri geleneğinden, Cahit Külebi halk şiiri geleneğinden Fazıl Hüsnü Dağlarca hem divan şiiri hem de halk şiiri geleneğinden yararlanarak kendi şiir anlayışlarını oluştururlar.
5.1. Maviciler
Mavi dergisi 1954’e kadar Teoman Civelek tarafından çıkarılmıştır. 1954’ten sonra derginin editörlüğüne Özdemir Nutku getirilmiştir. Attila İlhan’ın savunduğu mavi anlayışı “Mavi”nin etrafında toplanan Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıların oluşturduğu guruptur. Bu sanatçılar, Garip Akımı’na ve Orhan Veli’ye karşı çıkmış, şairane bir sanat anlayışının temsilcisi olmuşlar.
6. İkinci Yeni (1954-1960)
Bu şairler ise “şiir için sanat” anlayışına dayanan, sürrealizmden daha aşırı bir soyutlama anlayışını sürdürmüşlerdir. Bu sanatçılardan bazıları şunlardır: İlhan Berk, Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Ece Ayhan.
7. İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir (1960- 1980)
1960 sonrasında kimi şairler kendilerini “toplumcu” ilan etmişler ve bu bakış açısıyla şiirler yazmışlardır. Toplumcu gerçekçi şairler, Marksist felsefeyi benimsemişler; halkın sorunlarını, acıları, sıkıntıları anlatan; karamsarlık yerine halka umudu, yaşama direncini aşılayan şiirler yazmışlardır. Temsilcileri: Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Nihat Behram, Refik Durbaş, Süreyya Berfe, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Gülten Akın, Hasan Hüseyin, Ahmet Oktay, Metin Altıok…
8. 1980 Sonrası Şiir
1980 sonrasında yazılan şiir, bazı edebiyat çevrelerinde kayıp dönem olarak adlandırılmaktadır. 2000’li yıllara değin süren sessizlik ve şiirdeki hareketsizlik, birçok kesimi bu dönem edebiyatını yok saymaya itmiştir. Bu dönemde Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Sedat Umran, Seyhan Erözçelik, Lale Müldür, Ahmet Erhan ve Küçük İskender gibi şairler şiirin hareketliliğini sağlamışlardır.
9. Cumhuriyet Dönemi Halk Şiiri
Cumhuriyet Dönemi’nde de halkın duygu ve düşüncelerinin her zaman tercümanı olan halk şiiri örnekleri verilmiştir. Halk şairleri usta-çırak ilişkisi içinde yetişmeye devam etmişlerdir. Genel olarak saz eşliğinde şiir söyleme geleneğinin takipçisidirler. Temsilcileri: Âşık Feymani, Âşık Veysel Şatıroğlu, Şeref Taşlıova, Âşık Mahsuni Şerif, Murat Çobanoğlu, Abdürrahim Karakoç…
Cumhuriyet dönemi şiiri hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki konu bağlantılarına tıklayınız.
Kaynaklar: AOF | Özcan BAYRAK – Sorularla Yeni Türk Edebiyatı